Çarşamba, 15 Ekim 2025
.
.
chevron_left chevron_right
Röportaj İstanbul

"Tarzın Ötesinde Bir Duruş: Nesibe Koç İle Modaya Dair"

Modern şehirli erkeğin gardırobuna yön veren Lufian, modaya sadece dış görünüm değil, yaşam tarzı olarak da yaklaşan isimlerle buluşmaya devam ediyor. Bu kez ilham rotamızı, tarzı, enerjisi ve üretkenliğiyle dikkat çeken Lufian Genel Müdür Yardımcısı Nesibe Koç’a çeviriyoruz.

"Tarzın Ötesinde Bir Duruş: Nesibe Koç İle Modaya Dair"

Yaratıcılığını hayatın her alanına yansıtan Koç ile Lufian’ın değerleri arasında nasıl bir kesişim olduğunu, stilin kişisel hikâyelerle nasıl bütünleştiğini ve modanın ötesine geçen bir yaşam felsefesini konuştuk.

- Nesibe Hanım, Lufian’daki yolculuğunuz nasıl başladı? Sizi bu sektöre çeken temel motivasyon neydi?

Moda sektörü benim için yalnızca bir iş alanı değil, aynı zamanda insanların kendilerini ifade ettikleri çok özel bir mecra. Lufian ile yollarımız kesiştiğinde, bu markanın kaliteye, tasarıma ve deneyime duyduğu tutkuyu derinden hissettim. Perakendenin dinamik yapısı, hızlı geri bildirim mekanizmaları ve tüketiciyle kurulan doğrudan bağ beni bu sektöre çeken en temel unsurlar oldu. Lufian’da başladığım yolculukta, markamızın dönüşümüne ve büyüme stratejilerine katkı sunmak hem bireysel hem de profesyonel anlamda beni her gün yeniden motive ediyor.

- Lufian’ın marka kimliğini nasıl tanımlarsınız? Sektörde Lufian’ı farklı kılan nedir?

Lufian; modern, dinamik ve stil sahibi bireylerin yaşam biçimine hitap eden, yenilikçi ama aynı zamanda köklerine bağlı bir marka. Başlangıçta erkek giyimle yola çıkmış olsak da bugün kadın giyim koleksiyonlarımızla da bu çizgiyi sürdürüyor; her iki segmentte de fonksiyonellik ile stil arasındaki dengeyi kurmaya odaklanıyoruz. Bizim için şıklık sadece dış görünüş değil; aynı zamanda kendini iyi hissetmek, özgüvenle hareket etmek demek. Türkiye’de bizi farklı kılan en önemli unsur; tasarım gücümüzü, kumaş kalitemizi ve konfor anlayışımızı çağdaş yaşamın ihtiyaçlarıyla birleştirebilmemiz.

- Kadın bir yönetici olarak moda perakendesinde ne gibi zorluklar ve fırsatlarla karşılaştınız? Lufian'da liderlik anlayışınız nasıl bir yaklaşıma dayanıyor?

Kadın yönetici olarak moda perakendesi gibi hızlı değişen, rekabetin yüksek olduğu bir sektörde yer almak hem zorlukları hem de eşsiz fırsatları beraberinde getiriyor. Zorluklar çoğunlukla algılarla ilgili. Karar alma süreçlerinde, liderlik pozisyonlarında kadınların hâlâ bazı önyargılarla karşılaştığını görmek mümkün. Ancak bu tablo değişiyor ve bizler bu dönüşümün parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Kadınların detaylara verdiği önem, duygusal zekâsı ve hızlı karar verebilme becerileri çok güçlü bir denge kurmalarını ve sektörde fark yaratmalarını sağlıyor.

Lufian’da benimsediğim liderlik anlayışı empatiye, güvene ve sürdürülebilir başarıya dayanıyor. Takım arkadaşlarıma yalnızca hedef koyan değil, onlara ilham veren, potansiyellerini açığa çıkarmalarına destek olan bir lider olmaya çalışıyorum. Lufian’ın yenilikçi ve çağdaş marka duruşunu içeriden dışarıya, yani ekipten müşteriye kadar her noktada hissettirmek bizim önceliğimiz. Kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla kadınların iş hayatındaki yerini güçlendirmeye, genç yeteneklere alan açmaya ve ortak akılla büyümeye önem veriyorum.

- Marka olarak sürdürülebilirlik, inovasyon ya da dijitalleşme alanlarında ne gibi yatırımlar yapıyorsunuz? Perakende sektöründe operasyonel verimliliği sağlamak için kullandığınız dijital araçlar nelerdir?

Lufian olarak sürdürülebilirlik, inovasyon ve dijitalleşme konularını sadece birer trend olarak değil, markamızın uzun vadeli büyüme stratejisinin temel taşları olarak görüyoruz. Sürdürülebilirlik tarafında hem üretim süreçlerimizde hem de tedarik zincirimizde çevreye duyarlı adımlar atıyoruz. Geri dönüştürülebilir kumaş kullanımı, daha az su ve enerji tüketimi sağlayan üretim teknikleri, karbon ayak izini azaltan lojistik çözümler gibi pek çok alanda yatırımlarımızı artırıyoruz.

İnovasyon bizim için sadece ürün tasarımında değil, müşteri deneyiminde ve organizasyonel yapıda da kendini gösteriyor. Müşteri beklentilerini öngörebilen, hızlı aksiyon alabilen, veriye dayalı karar mekanizmaları oluşturmaya odaklıyız. Bu doğrultuda dijitalleşme bizim için vazgeçilmez bir araç. Operasyonel verimliliği sağlamak adına CRM, ERP ve yapay zekâ destekli stok ve talep yönetimi sistemlerini aktif olarak kullanıyoruz. Ayrıca mağazacılıkta dijital etiketleme, mobil kasa sistemleri ve omnichannel entegrasyonlarıyla müşterimize kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunuyoruz.

- Dijital satış kanalları ve fiziksel mağazacılık arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Lufian olarak perakendeyi “çok kanallı bir deneyim yönetimi” olarak görüyoruz. Fiziksel mağazacılık bizim için hâlâ markayla duygusal bağ kurulan, deneyimin birebir yaşandığı çok kıymetli bir alan. Ancak dijital satış kanallarının hızla büyüyen etkisini de asla göz ardıetmiyoruz. Bu iki yapıyı birbirine rakip olarak değil, birbirini besleyen ve tamamlayan unsurlar olarak konumlandırıyoruz.

Müşterimiz bir ürünü mağazada deneyimleyip online’dan sipariş verebilmeli ya da dijitalde keşfettiği bir ürünü mağazada dokunarak satın alabilmeli. Biz de tüm altyapımızı bu entegrasyonu sağlayacak şekilde kurguladık. Teknolojiyi sadece satış için değil, müşteri yolculuğunu uçtan uca yönetebilmek adına kullanıyoruz. Hedefimiz, hangi kanaldan alışveriş yaparsa yapsın, müşterimize aynı tutarlılıkta, güven veren ve ilham sunan bir Lufian deneyimi yaşatmak.

- 2025 ve sonrası için modada öne çıkacak trendler sizce neler? Koleksiyonlarınızda kullandığınız sürdürülebilir malzemeler ve üretim süreçlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Sürdürülebilirlik, fonksiyonellik ve yalın tasarımlar, günümüz modasında belirleyici unsurlar haline gelmeye devam ediyor. Lufian olarak bu dönüşümü yalnızca takip etmekle kalmıyor, aynı zamanda öncüsü olma hedefiyle hareket ediyoruz. Moda anlayışımızı çevresel sorumluluk bilinciyle yeniden şekillendirirken, her koleksiyonumuzda doğaya duyarlı tercihler yapmaya özen gösteriyoruz.

Koleksiyonlarımızda organik pamuk, geri dönüştürülmüş polyester gibi çevre dostu materyallere yer veriyor; sürdürülebilirlik ilkesini ürün tasarımından üretim süreçlerine kadar her aşamaya entegre ediyoruz. Özellikle puffer montlarımızda kullanılan kaz tüyleri, hayvan refahı standartlarına uygun şekilde elde edilen ve Responsible Down Standard (RDS) sertifikasına sahip kaynaklardan temin ediliyor. Bu sayede hem yüksek kalite sunuyor hem de etik üretim değerlerinden taviz vermiyoruz.

Ayrıca üretimde su ve enerji tüketimini minimize eden yenilikçi teknikleri benimseyerek çevresel etkilerimizi azaltmayı hedefliyoruz. Tüketicinin değişen beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verebilen esnek ve fonksiyonel tasarım anlayışımızla, stil ile sorumluluğu buluşturuyoruz. Lufian olarak, sadece bugünün değil, yarının dünyasına da duyarlı bir moda anlayışıyla ilerlemeye devam ediyoruz.

- Önümüzdeki 5 yıl içinde Lufian’ın stratejik hedefleri nelerdir? Globalleşme hedeflerinizde hangi pazarlara öncelik veriliyor?

Lufian’ın önümüzdeki 5 yıldaki hedefleri hem kategori bazlı hem de coğrafi büyümeyi kapsıyor. Kadın giyim ve ayakkabı koleksiyonlarımızı daha da genişletirken, globalleşme adımlarımızı Almanya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa pazarında hızlandırıyoruz. Franchise ve doğrudan yatırım modelini bir arada kullandığımız hibrit yapıyla yeni mağazalar açıyoruz. Mısır’daki üretim tesislerimiz de Avrupa’ya lojistik avantaj sağlarken, esnek üretim planlamamıza katkı sunuyor. Operasyonel verimliliği artıran dijital çözümlerle bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak temel önceliğimiz.

Bölge: Etiketler:
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE