Fatih Özçanak: '' Türk Dürümünü Global Arenada Temsil Etmek Bizim İçin Heyecan Verici Bir Hedef ''
Gastronomi dünyasında son yılların en dikkat çekici markalarından biri olan Dürümle, kısa sürede hem Türkiye’de hem de yurt dışında geniş bir hayran kitlesi oluşturdu. Markanın arkasındaki vizyoner isim, Dürümle CEO’su Fatih Özçanak, yenilikçi yaklaşımı, güçlü marka stratejisi ve müşteri memnuniyetine verdiği önemle dikkat çekiyor.

Sektörde “Dürüm” kavramını sadece bir lezzet unsuru olmaktan çıkarıp, global ölçekte tanınan bir markaya dönüştürmeyi hedefleyen Özçanak, girişimcilik yolculuğunda ilham veren bir hikâyeye sahip. Dürümle CEO’su Sayın Fatih Özçanak ile Dürümle’nin kuruluş serüveninden büyüme stratejilerine, Türk mutfağını dünyaya tanıtma vizyonundan gelecek planlarına kadar pek çok konuyu siz değerli www.avmtrend.com okurları için konuştuk.
- Fatih Bey, sizi sosyal medyada geniş kitleler “Dürümle” markasıyla tanıdı. Ancak bu hikâyenin bir başlangıcı olmalı. Bize kendi yolculuğunuzdan, bahseder misiniz?
İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede İleri Finans Teknikleri üzerine Master (MS) derecesi aldım. İş hayatıma 1996 yılında Yaşarbank’ın Hazine Bölümü’nde başladım. Daha sonra ise Çelebi Holding ve AGT A.Ş’de CFO’luk görevlerini yürüttüm. 2014 yılında Madame Coco markasının genel müdürlüğünü üstlendim ve markanın büyüme ve yurtdışına açılma sürecinde yer aldım. 2019 yılında da T. Aydın Holding İcra Kurulu Üyeliği ve aynı zamanda holdinge bağlı perakende şirketlerinde genel müdürlük görevlerini üstlendim. 2022 yılından bu yana da Dürümle’de CEO’luk görevini yürütüyorum.
- Dürümle’yi sadece bir yemek markası değil, aynı zamanda bir kültürel temsil alanı olarak konumlandırdığınız görülüyor. Bu anlayışın ardında nasıl bir vizyon yatıyor?
Dürümle kurulurken geleneksel Türk dürümünü çağın hızına ve beklentilerine uygun hale getirmek hedeflenmişti. Bugün, Dürümle olarak geleneksel Türk dürümünü modern yaklaşımlarla sahiplenmiş durumdayız. Herkesin kendine ait bir deneyim bulabileceği, yenilikçi bir marka olarak hızla büyüyoruz. Bu vizyon, Dürümle’yi sadece bir restoran zinciri değil, aslında Türkiye’nin ortak lezzet dili haline getiriyor. Hedefimiz net, Türkiye’nin en çok tercih edilen ve yaygın zincir restoran markası olmak, bu lezzetleri Türkiye dışına da taşımak.
- Geleneksel Türk lezzetlerine duyulan ilgi, özellikle genç kuşaklar arasında yeniden canlanıyor. Sizce bu ilgiyi besleyen temel dinamikler nelerdir?
Gençler artık deneyim odaklı yaşıyor. Onlar için sadece ne yedikleri değil, nasıl bir deneyim yaşadıkları da önemli. Geleneksel lezzetlerin özgünlüğü ve samimiyeti özellikle gençleri ve yenilik arayan tüm tüketicileri kendine çekiyor. Biz de bu ilgiyi doğru okuyarak, geleneksel lezzeti modern bir biçimde ve zincir restoran formatında yeniden yorumladık.

Geleneksel lezzetlere modern yaklaşımlarla yeniden ele alırken, cheddar peyniri, kibrit patates, karamelize soğan, özel soslar gibi yenilikçi dokunuşlar ekledik. Ürün reçetelerimizdeki bu yaratıcı kombinasyonlar ve çıtır lavaş gibi detaylar, Dürümle’yi gençlerin damak zevkine daha yakın hale getirdi. Bu sayede hem klasik lezzeti yaşatıyor hem de yeni neslin beklentilerine hitap eden özgün bir deneyim sunuyoruz.
- Dürüm oldukça mütevazı ama bir o kadar da güçlü bir lezzet ifadesi. Sizin için ‘dürüm’ ne anlama geliyor?
Bizim için dürüm hem geleneği hem yeniliği içinde barındıran bir simge. Basit ama doğru yapıldığında fark yaratan bir ürün. Dürümle olarak her gün tüketicilerimize bu farkı yaşatıyoruz. Kullandığımız malzemelerden pişirme tekniklerimize kadar her aşamada özen gösteriyor, bu lezzetleri her restoranımızda ulaşılabilir bir standartlıkta sunuyoruz. Dürüm, bizim için sadece bir yemek değil, bir paylaşım kültürü diyebiliriz.
- Yaptığınız işi bir zanaat olarak tanımlayabilir miyiz? Sizce zanaatkârlık, günümüzün hızlı tüketim kültürü içerisinde nasıl bir yer edinebiliyor?
Kesinlikle bir zanaat. Çünkü işimizin temelinde ustalık, özen ve tekrarlanan bir mükemmellik arayışı var. Bizde her dürüm aynı reçeteyle, aynı dikkatle hazırlanır. Hızlı tüketim çağında insanlar artık samimiyet ve güven arıyor. Gerçek lezzet, arkasında emek ve süreklilik olan bir üretim anlayışından doğar. Biz Dürümle’de bu dengeyi hiç kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz.
- Dürümle’nin menüsünde sadelikle özgünlük arasında dikkat çekici bir denge var. Tariflerinizi oluştururken nelere öncelik veriyorsunuz?
Dürümle mutfağında yenilikçilik, yaratıcılıkla bir arada ilerliyor. Menüde her ürünün bir karakteri var bizim için. Malzemelerimizi özenle seçip tedarik ediyoruz. Etlerimizde yüzde 100 dana döş ve tavuk göğüs eti kullanıyoruz. Her bir sosumuz kendi özel reçetemizle hazırlanıyor. Amacımız hem tanıdık bir tat sunmak hem de fark yaratan bir lezzet profili oluşturmak. İşte bu yüzden Dürümle, klasik dürüm anlayışını modern ve ulaşılabilir bir deneyime dönüştürüyor.

- Geniş bir kitleyle buluşmak bir yandan ilham verici, diğer yandan da sorumluluk getirici bir süreç olsa gerek. Bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?
Her yeni şube, aslında bir sorumluluk demek. Bugün 35 şehirde 200’e yakın restoranımız var ve her biri aynı standartla hizmet veriyor. Bunu sağlayan şey, sistematik bir kalite yönetimi ve güçlü bir denetim mekanizması. Tüm ürünlerimiz aynı merkezden dağıtılır, her noktada aynı tat ve tazelik korunur. Bu da misafirlerimize hangi şehirde olurlarsa olsunlar aynı Dürümle deneyimini yaşatmamızı sağlıyor.
- Dürümle markasının geleceğine dair nasıl bir yol haritanız var? Yurt dışı açılımı, yeni konseptler ya da gastronomi dışında farklı alanlara yönelme gibi planlarınız var mı?
Kısa vadede büyümemizi Türkiye genelinde sürdüreceğiz. Orta vadede ise Batı Avrupa ülkelerine yayılmak gibi planlarımız var. Türk dürümünü global arenada temsil etmek, bizim için heyecan verici bir hedef.
Ayrıca dijitalleşmeye büyük yatırım yapıyoruz. Sipariş sistemlerinden müşteri deneyimine kadar her adımı teknolojiyle güçlendiriyoruz. Çoğu şubemizde kiosk sistemlerini hayata geçirdik. Bu yatırımlar, markamızın geleceğini daha sürdürülebilir hale getirecek.

- Sizce bir girişimin başarısı sadece fikirle mi, yoksa karakterle mi şekillenir? Bu bağlamda kendi başarınızı neye borçlusunuz?
Başarı sadece fikirle gelmiyor. Fikri hayata geçiren şey karakter, disiplin ve inanç. Biz Dürümle’de hiçbir zaman “yeterli” demedik. Her zaman daha iyisini yapma motivasyonuyla ilerledik. Bugün geldiğimiz noktada başarının ardında sadece doğru strateji değil, güçlü bir ekip ve samimi bir marka kültürü var.
- Gastronomi dünyasına adım atmak isteyen gençlere ya da geleneksel bir lezzeti marka hâline getirmeyi hayal eden girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Cesur ve kararlı olun. Bir markayı yaratmak kadar yaşatmak ve büyütebilmek de büyük emek ister. Ürününüzü tanıyın, farkınızı doğru anlatın ve en önemlisi samimiyetinizi koruyun. Gastronomide başarı, sadece iyi bir tarifle değil, sürdürülebilir bir anlayışla mümkündür.
- 
									  Fatih Tezcan: ''Hedefimiz JYSK Türkiye'yi Müşteri Deneyiminde Sektöre Yön Veren Bir Marka Olarak Konumlandırmak''
- 
									  "Tarzın Ötesinde Bir Duruş: Nesibe Koç İle Modaya Dair"
- 
									  ''Çevreye Duyarlı Üretim Anlayışımız Kuruluşumuzdan Bu Yana Temel Önceliklerimiz Arasında''
- 
									  Comeup Marka Direktörü Fatma Kaya İle İlham Veren Bir Yolculuk
- 
									 0 0
- 
									 0 0
- 
									 0 0
- 
									 0 0
- 
									 0 0
- 0 Yorum
- 
									 Yorumu Gönder Yorumu Gönder
Benzer Haberler
- 
								  Fatih Tezcan: ''Hedefimiz JYSK Türkiye'yi Müşteri Deneyiminde Sektöre Yön Veren Bir Marka Olarak Konumlandırmak''08 Ekim 2025 01:34
- 
								  "Tarzın Ötesinde Bir Duruş: Nesibe Koç İle Modaya Dair"09 Temmuz 2025 15:37
- 
								  ''Çevreye Duyarlı Üretim Anlayışımız Kuruluşumuzdan Bu Yana Temel Önceliklerimiz Arasında''07 Temmuz 2025 13:17
 
			 
				




 
								