Barış Ünalp: ''ATALIAN Türkiye Olarak Tüm Müşterilerimize Kendileri İçin Özel Çözümler Sunuyoruz''

- Barış Bey, Atalian Türkiye ağırlıklı olarak entegre tesis yönetim hizmetleri veriyor. Diğer faaliyet alanlarınız nelerdir ve entegre tesis yönetim hizmetlerini bir arada sunan firma olarak bu büyük başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Başarı şirketler için genel olarak mali hedeflerinin gerçekleşmesiyle ölçülüyor.

Bu anlamda kesintisiz olarak uzun süredir içinde bulunduğumuz grubun en başarılı ekibiyiz.

Ancak bana göre asıl başarı hedeflere ulaşırken tüm paydaşlarımızla birlikte yarattığımız değerler ve kültür, nihayetinde her şeyin insan için olduğuna inanıyorum.

Biz her şartta doğruyu, elimizden gelen en iyi şekilde ve insanlara değer vererek yapma iddiasındayız.

Bunda da başarılı olduğumuzu son derece inişli çıkışlı günümüz iş dünyasında, uzun süredir bir arada çalışmaktan keyif alan bir ekip ortamına sahip olmamızdan ve müşterilerimizle tedarikçilerimizle sürdürdüğümüz istikrarlı ilişkilerden teyit ediyorum.

- Atalian Türkiye’nin kulvarında bu kadar önde olmasının en büyük etkenleri nelerdir? Sizi hangi özellikleriniz rakiplerinizden ayırıyor?

İçinde bulunduğumuz hizmet sektörü, değer yaratmanın ve rekabette pozitif farklılaşmanın en zor ulaşılabildiği alanlardan birisi.

Türkiye’de bu anlamda çok değerli şirketler ve rakiplerimiz bulunuyor.

Her müşterinin, sektörün; talepleri, ihtiyaçları, öncelikleri birbirinden farklı ve hizmet şirketleri büyüdükçe özelleşmiş ihtiyaçları karşılama esneklikleri azalıyor.

Biz Atalian’da tüm müşterilerimiz için kendilerine özel çözüm, ihtisaslaşmış müşteri yöneticileri, yazılım destekleri ile çalışıyoruz.

Hem iç hem dış paydaşlarımız nezdinde sürdürülebilir ve öngörülebilir olmak aynı zamanda sağlıklı iletişim kanallarına sahip olmak değerli bir niteliğimiz.

- Tesisi yönetimi sektöründe karşılaştığınız sorunlar var mıdır? Sorunların çözümünde yaptığınız çalışmalar hangileridir?

Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ekonomik, sosyal ve iş hayatını derinden etkileyen sık değişimlerin yaşandığı bir dönemdeyiz.

Covid’le başlayan süreç, ülkemizdeki yüksek enflasyon, işgücü piyasasındaki dalgalanmalar, öngörülemez maliyet artışları ve sürekli değişen yasal mali düzenlemeler…

Bunların her biri iş yapma biçiminde köklü değişiklikler gerektiriyor.

Bu noktada en önemli husus gelen dalgayı öngörebilmek, işe etkisini ölçüp tartıp bu koşullara uygun aksiyonları paydaşlarla birlikte alabilmek.

- Atalian Türkiye’nin hizmetlerinde müşterilerine sunduğu çevreci yaklaşımlar hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Atalian Türkiye olarak; sıfır atık politikasına uygun bir şekilde, ekonomiye kazandırılması mümkün olan cam, kâğıt, metal ve plastik atıklarımızı kaynağında ayrıştırıyor ve geri dönüşüme katkıda bulunuyoruz.

Teknik yönetim işlerimizde daha az karbon salınımına neden olan sistemler oluşturuyor, mevcutları buna uygun hale getiriyoruz.

Oluşturduğumuz sıfır atık politikasını belgelendirerek; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Sıfır Atık Temel Seviye Belgesi”ni almaya hak kazandık.

Öte yandan ISO 14001 Çevre Yönetim Standartları ekseninde, çevresel perspektifimizi geliştiriyor ve çevre adına kendimizi sürekli yeniliyoruz.

Doğal kaynak tüketimindeki dengesizliğin büyük sıkıntılar yarattığı şu günlerde, standartlarımız ekseninde tüketim politikalarımızı gözden geçiriyor ve daha sürdürülebilir bir sistemi uyguluyoruz.

- Faaliyetleriniz içinde yer alan temizlik hizmetinizde, çok yakın bir zamanda drone ile cephe temizliğine temizliğine başladınız. Drone ile cephe temizliği, size ve müşterilerinize hangi avantajları sağlıyor?

Yıkama drone’ları iş ortaklarımız ile dış cephe temizliğinde güvenli, kolay ve hızlı bir süreç sağlıyoruz.

Yıkama dronları çevreye duyarlı, insansız hava aracı teknolojisine sahip.

Dış cephe temizliğinde güvenilir bir çözüm sağlarken aynı zamanda daha hızlı ve verimli bir süreç yönetimi veriyoruz.

Halen bu uygulamanın gelişme ihtiyacı var ancak şimdiden yüksek katlı bina, plaza, alışveriş merkezi gibi dış cephesi camlarla kaplı yapıların temizliği için etkili ve hızlı bir çözüm.

- Atalian, ülke ekonomisine sunduğu katkının yanı sıra oldukça yüksek bir istihdam sağlıyor. Gelecekte büyüme hızınıza bağlı olarak, istihdam sayınız artacak mı?

Türkiye’de tesis yönetim sektörü en çok istihdam yaratan ve neredeyse bütün ticari, endüstriyel ve konaklama amaçlı binalarda gereksinim duyulan bir alan.

Türkiye’de doğrudan 8 bini aşkın kişiye, dolaylı olarak da çok daha fazla insana istihdam sağlıyoruz.

Çalışanlarımızın önemli bölümü kadınlardan oluşuyor. Son üç yılda organik olarak enflasyonun çok ötesinde büyüdük.

İçinde bulunduğumuz makro ekonomik ortam bizi hem bu sene hem de önümüzdeki sene daha ihtiyatlı ve mütevazi bir büyümeye odakladı.

2025 son çeyreği ile yeniden hızlı bir büyüme evresine girmeyi planlıyoruz.

- Barış Bey, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde bulunmaktayız. Atalian Türkiye olarak bu yılı nasıl değerlendirirsiniz ve gelecekteki hedefleriniz nelerdir?

2024 yılı başlangıcı ile şu anda farklı bir ortamı yaşıyoruz.

İş gücü piyasasında bir yandan işsizlik artarken bir yandan da satın alma gücündeki erime istihdam konusunda tüm sektörü olduğu gibi bizi de etkiliyor.

Mali anlamda tüm hedeflerimizi şu ana kadar gerçekleştirdik. 2024’ü de geçen yıla göre daha iyi bir pozisyonda kapatacağımızdan eminim.

2025, mevcut aktiflerimizde yüksek maliyet artışları beklediğimiz bir yıl olacak, yönlendirilen ücret seviyelerinin hangi seviyede gerçekleşeceği 2025 ve sonrasındaki planlarımız için belirleyici olacak.

Her alternatife karşı şimdiden planlarımızı yapıyor, müşterilerimizle ileriki dönem beklenti ve bütçeleri için şimdiden paylaşıyoruz.

- Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

Türkiye hızlı gelişen, buna bağlı olarak hem mevcut yapılarını hızla yenileyen hem de yeni ihtiyaçlara yönelik inşaat aktivitesinin yoğun olduğu bir ülke.

Entegre servis sağlayıcılarının pazar penetrasyonu hala yüksek değil, yapay zekanın, robot teknolojisinin sektörümüzde de dünya ölçeğinde uygulamaları çoktan başladı.

Bu bağlamda sektörün sadece niceliksel değil niteliksel olarak da çok hızlı gelişeceğini düşünüyorum.

En önemli husus; bu süreçleri yönetecek, işletecek yetişmiş olsun yetiştirilecek olsun nitelikli insan gücüne ulaşabilmek olacak.