Çarşamba, 15 Ekim 2025
.
.
chevron_left chevron_right
Röportaj İstanbul

Fatih Tezcan: ''Hedefimiz JYSK Türkiye'yi Müşteri Deneyiminde Sektöre Yön Veren Bir Marka Olarak Konumlandırmak''

İskandinav kökenli global ev yaşam markası JYSK, Türkiye pazarına girdiği günden bu yana istikrarlı büyümesi ve yatırımlarıyla dikkat çekiyor. JYSK Türkiye Direktörü Fatih Tezcan, Türkiye yatırımları üzerine yaptığımız söyleşide perakende sektöründeki dönüşümden, markanın Türkiye’deki büyüme stratejisine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Fatih Tezcan: ''Hedefimiz JYSK Türkiye'yi Müşteri Deneyiminde Sektöre Yön Veren Bir Marka Olarak Konumlandırmak''

- Fatih Bey, 2024 yılında JYSK markanız ile Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptınız. JYSK’nın İskandinav tasarım anlayışı Türk tüketiciler tarafından nasıl karşılandı?

Türkiye’ye 2023 yılında giriş yaptığımızda, JYSK olarak çok iyi analiz ettiğimiz bir pazara adım attık; ancak Türk tüketicisinin gösterdiği ilgi, öngörülerimizin dahi ötesinde oldu. Türkiye, yaklaşık 100 milyar TL’lik ev mobilyası ve dekorasyon pazarıyla Avrupa'nın en hızlı büyüyen pazarlarından biri konumunda. Bu pazarda tüketiciler, hem estetik beklentisi yüksek hem de fonksiyonel çözümleri önceliklendiriyor. İskandinav tasarım anlayışının temelini oluşturan “Hygge” felsefesi yani yaşam alanında huzur, sadelik ve samimiyet yaratma arzusu Türk tüketicisinin duygusal dünyasında çok güçlü bir karşılık buldu.

Pandemi sonrası dönemde evin bir yaşam alanından çok bir sığınak haline gelmesiyle, iç mekânlara duyulan bağlılık arttı. Bu da JYSK’ın yalın çizgilerini, doğaya yakın renk paletini ve fonksiyonel çözümlerini hızla ön plana çıkardı. Ayrıca Türkiye’de alışveriş davranışlarında “fiyat-performans” dengesi her zaman belirleyici olmuştur. Bizim için bu denge bir tercih değil, iş modelimizin temel yapı taşı. Tüketicilerin “erişilebilir fiyatlarla yüksek kalite” beklentisini karşılayan ürün portföyümüz, kısa sürede müşteri güvenini ve sadakatini kazanmamıza imkân tanıdı.

JYSK olarak Türkiye pazarına kendimizi yabancı bir marka olarak değil; ev yaşamına değer katmak isteyen, samimi ve güvenilir bir çözüm ortağı olarak konumlandırdık. Türk misafirperverliği ile İskandinav sadeliğini bir araya getirmek, marka algımızın kısa sürede benimsenmesini sağladı.

 - Farklı sektörlerde edindiğiniz deneyimler, JYSK Türkiye'deki liderlik yaklaşımınızı nasıl şekillendirdi? Bu deneyimlerinizi ve üstün başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Kariyerim boyunca FMCG, telekomünikasyon ve perakende alanlarında bir çok farklı sektörlerde yönetici olarak görev almak, bana liderliğin yalnızca yönetsel bir rol değil; aynı zamanda çok katmanlı bir vizyon geliştirme süreci olduğunu öğretti. Farklı sektörlerde edindiğim tecrübeler, bana müşteri odaklılık, süreç verimliliği ve ekip yönetimi arasındaki hassas dengeyi doğru kurmayı öğretti. Perakende sektörü, tüketiciye en yakın çalışan sektörlerden biridir.

Bu nedenle başarı, yalnızca ürün ve fiyat rekabetiyle değil; müşteri içgörüsü, operasyonel çeviklik ve ekip kültürüyle yakalanabilir. JYSK olarak “sadece satış” odaklı değil, çözüm ve değer üretmeye odaklı bir iş modeline sahibiz. Başarımızı üç temel faktöre bağlıyorum; global standartlarımız ve JYSK değerlerimiz; güçlü yetkin insan kaynağımız, müşteri odaklı sürdürülebilir süreçlerimiz ve veriye dayalı hızlı karar mekanizmalarımız. Eğer bir lider, bu üç dinamiği bir arada yönetebiliyorsa, bulunduğu sektörden bağımsız olarak başarı sürdürülebilir hale gelir.

- JYSK Türkiye'nin kısa ve uzun vadeli büyüme hedefleri nelerdir? Yeni mağaza açılışları ve dijitalleşme süreçleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye, 85 milyonu aşan nüfusu, genç demografisi ve hızla artan şehirleşme oranıyla JYSK için uzun vadeli bir büyüme potansiyeli taşıyor. Özellikle ev yaşamı kategorisinde, yıllık %8 ila %10 arası büyüyen bir pazardan söz ediyoruz. Biz de bu potansiyele, dikkatli analizlerle şekillendirilmiş mağazalaşma ve dijitalleşme yatırımlarıyla karşılık veriyoruz.

2025 sonuna kadar 2 yeni mağaza açarak Bursa gibi Anadolu’daki stratejik lokasyonlarda varlığımızı artıracağız. 2026 yılı hedefimiz ise toplamda 18 mağazaya ulaşmak. Orta vadeli planlarımız doğrultusunda, 50 mağazalık bir fiziksel ağ kurarak Türkiye'nin batı ve iç bölgelerinde daha geniş kitlelere erişmeyi hedefliyoruz.

Öte yandan, omnichannel stratejimizin temel yapı taşını oluşturan dijitalleşme yatırımlarımız da hızla devam ediyor. Şu anda 28 ilde aktif olarak e-ticaret hizmeti sunuyoruz. Türkiye’de dijital müşteri kitlesi her yıl yaklaşık %20 büyüyor ve tüketici davranışı hibrit alışverişe evriliyor. Biz de dijital kanalda kullanıcı deneyimini artırmak, teslimat sürelerini kısaltmak ve kişiselleştirilmiş kampanyalarla müşteri bağlılığını artırmak üzere yatırımlarımıza devam ediyoruz.

JYSK’ta biz sadece ürün satmıyoruz; İskandinav yaşam felsefesini mağazalarımıza gelen herkesin deneyimleyebileceği bir atmosfer hâline getiriyoruz.

 - Lojistik süreçlerinizde yapay zeka ve dijitalleşme nasıl bir rol oynuyor? Bu teknolojilerin operasyonel verimliliğe katkıları nelerdir?

Perakende sektöründe lojistik, müşteri memnuniyetinin görünmeyen ama en kritik halkalarından biridir. JYSK olarak Avrupa genelinde 10 farklı ülkede bulunan, her biri 200–300 bin metrekare büyüklüğünde tam ve yarı otomasyonla çalışan dağıtım merkezlerimiz bulunuyor. Bu merkezler, sadece ürün hareketini değil, aynı zamanda verimlilik, hız ve ölçeklenebilirliği yönetmemizi sağlıyor. Yapay zekâ destekli sistemler sayesinde; talep tahminlemeden stok rotasyonuna, sevkiyat planlamasından mevsimsel envanter optimizasyonuna kadar birçok süreç, daha yüksek doğrulukla ve daha düşük maliyetle yürütülüyor.

Türkiye'deki mağazalarımıza Bulgaristan'daki dağıtım merkezimizden ürün tedariki sağlıyoruz. Buradaki AI destekli sevkiyat sistemleri, gümrük süreçlerinden depo içi rotalara kadar tüm aşamaları senkronize ve veri odaklı hale getiriyor. Bu da lojistik hataları azaltıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor ve stok çevrim oranlarını optimize ediyor. Lojistik bizim için sadece destekleyici bir süreç değil, aynı zamanda müşteri deneyimini doğrudan etkileyen bir rekabet avantajı.

 - Yapay zekanın liderlik ve karar alma süreçlerindeki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu teknolojinin yöneticilik pratiğine etkileri hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Yapay zeka, çağdaş liderlik anlayışında yalnızca bir teknoloji yatırımı değil; aynı zamanda karar alma süreçlerinde stratejik bir akıl ortağı konumunda. Özellikle perakende gibi hızlı dönüşen ve veriye dayalı kararların belirleyici olduğu sektörlerde, AI destekli içgörüler yöneticilerin reflekslerini daha keskin hâle getiriyor.

Bir lider olarak sezgisel kararlar elbette önemli; ancak bu sezgiyi doğru ve tarafsız veriyle besleyebildiğinizde, riskleri daha net öngörebiliyor, fırsatları daha hızlı yakalayabiliyorsunuz.

Örneğin mağaza lokasyonu seçimi, kampanya zamanlaması veya stok yönetimi gibi kararlar artık sadece deneyimle değil; müşteri davranış analitiği, satış döngüleri ve bölgesel talep modelleriyle birlikte ele alınıyor.

Ayrıca yapay zekâ, tekrarlayan operasyonel raporlamaları otomatikleştirerek, liderlerin zamanını daha insani, daha stratejik ve daha yaratıcı alanlara yönlendirmesini sağlıyor. Bu da ekiplere daha fazla vakit ayırmak ve inovatif düşünceye alan açmak için değerli bir fırsat sunuyor.

 - Gelecek 5 yıl içinde JYSK Türkiye’yi nerede görüyorsunuz? Bu vizyon doğrultusunda hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?

Önümüzdeki beş yıl içinde JYSK Türkiye’yi sadece mağaza sayısını artıran değil; aynı zamanda müşteri deneyiminde sektöre yön veren, yüksek istihdam yaratan ve dijitalleşmeyi iş kültürünün merkezine almış bir marka olarak konumlandırmayı hedefliyoruz.

Stratejik hedeflerimiz arasında: fiziksel mağaza yatırımlarının sürdürülebilir şekilde büyütülmesi, dijital kanallarda kişiselleştirilmiş alışveriş deneyiminin yaygınlaştırılması, tedarik zincirinde uçtan uca otomasyon entegrasyonu, müşteri memnuniyeti ve marka sadakati odaklı hizmet süreçlerinin güçlendirilmesi ve temel misyonumuz olan her müşterinin ilk tercihi olmak yer alıyor. Ayrıca kalite anlayışımızdan ödün vermeden; her koşulda müşteri memnuniyetini garanti eden satış sonrası destek süreçlerimizi de aynı titizlikle sürdüreceğiz. En nihayetinde hedefimiz; Türkiye’de her evde bir JYSK ürününün yer aldığı, erişilebilir İskandinav yaşam tarzını geniş kitlelerle buluşturduğumuz bir marka hikâyesi yazmak. Bu yalnızca ticari bir başarı değil; aynı zamanda yaşam kalitesine katkı sunan bir marka vaadidir.

 

 

 

 

 

 

Bölge: Etiketler:
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE