Blockchain ve Rekabet Özgürlüğü
Blockchain teknolojisi, tüketicilere biriken dijital itibarları dahil tüm verilerinin sahipliğini bir platformdan diğerine transfer imkânı tanıyor. Değiştirme maliyeti sıfıra indirgendiğinde doğal olarak tüketicilere daha iyi bir deneyimi daha uygun fiyata sunan çözümler tercih edilecektir.

Dağıtık bir dünya vizyonuyla doğan internet zamanla kendi elitlerini oluşturdu… Öyle ki tüketicilerin tercih ve alışkanlıklarını, dahası tüketici verisini paraya çeviren dijital platform şirketleri trilyon dolar değerleme rakamlarına ulaştı.
Peki, üretilen refahın ne kadarı tüketicilerle paylaşılıyor? Serbest rekabet ortamının önünde engeller olduğu sürece tüketicilerin bu denklemde nemalanması zor görünüyor.
Her ne kadar kanıksanmış olsa da tüketiciler olarak bize ait verinin gerçek sahipliği bizde değil, Facebook, Google gibi şirketlerin elinde. Dahası her yerden akan farklı nitelikteki verinin önemi gittikçe daha kritik hale geliyor.
Veriyi kullanarak tüketicileri ekranda daha fazla tutmak (bkz. Ekran Bağımlılığına Karşı Çözüm Olarak Blockchain Teknolojisi) ya da tüketicilerin politik görüşlerini farkında olmaksızın bir yöne doğru çekmek (bkz. Cambridge Analitica skandalı) mümkün hale geldi.
Ağ Etkisi
Rekabet stratejisi açısından düşünüldüğünde teknolojik bir platform ağ etkisi oluşturmuşsa tüketiciler için mıknatıs etkisi yapmakla kalmayıp, oluşturduğu ağ etkisiyle piyasaya yeni girmeye çalışan oyuncular için görünmez bir bariyer örüyor. Örneğin, tüketicilerin tüm arkadaş ağını bir şema şeklinde sanal ortama aktaran Facebook, arkadaş ağını tekrar oluşturma zahmetini olası yeni rakiplerine karşı yüksek bir değiştirme maliyeti (switching cost) haline getiriyor.
Benzer şekilde, eBay üzerinden uzun yıllar boyunca satış yapan bir satıcı, yıllar içinde biriktirdiği, kaç alışveriş sonucu kaç kişiden kaç puan aldığını içeren, dijital itibarını sadece eBay platformu üzerinden başkalarına gösterebiliyor.
Bu durum satıcıların platforma bağımlılığını artırıyor. Değiştirme maliyetini artıran bu unsur platform sahibine ciddi ve esasen haksız bir rekabet avantajı sağlıyor. Serbest rekabetin önlenmesiyle sonuçlanan ve piyasaya yeni oyuncuların girmesine engel olan bu durum uzun vadede tüketicilerin aleyhine.
Blockchain teknolojisi, tüketicilere biriken dijital itibarları dahil tüm verilerinin sahipliğini bir platformdan diğerine transfer imkânı tanıyor. Değiştirme maliyeti sıfıra indirgendiğinde doğal olarak tüketicilere daha iyi bir deneyimi daha uygun fiyata sunan çözümler tercih edilecektir.
Kalın Protokoller
Blockchain teknolojisinin kalın protokol (fat protocol) mimarisi, yeni teknolojik platformların ortaya çıkmasını kolaylaştıran farklı bir unsurdur.
Protokolü arka planda kullanılan dil ve yazılım mimarisi olarak tarif etmek mümkün. Uygulamalar, protokolü kullanarak yazılan ve son tüketiciyle etkileşime giren ürünlerdir. İnternet, protokolü ifade ederken; Facebook, internet üzerine geliştirilen uygulamalara örnektir.
Benzer biçimde, SMTP, protokolü; e-posta da, protokol üzerine geliştirilen uygulamayı ifade etmektedir. İnternet üzerinden sesli iletişim protokolü (VoIP) üzerindeki bir uygulama örneği olarak Skype verilebilir. İnternet tabanlı mimarilerde işlevsellik kalın uygulama katmanında yer alır.
Blockchain teknolojisinde olduğu gibi kalın bir protokol katmanında ise işlevselliğin, dolayısıyla değerin önemli bir kısmı protokol içerisine gömülüdür. Ethereum, protokol çözümüne bir örnek.
Blockchain protokolleri üzerinde yazılan uygulamalar olabildiğince basit ve kolay yazılabiliyor. Geliştirmesi zaman alan ancak bir defa geliştirildikten sonra birçok farklı uygulama tarafından kullanılma şansı veren kalın protokol mimarisi, uygulama katmanının olabildiğince ince olmasına yani rahatlıkla uygulama geliştirmeye imkân verir.
Tüm bu özellikleriyle Blockchain teknolojisi teknolojik platformlar arasında gerçek anlamda serbest bir rekabeti ve zorunlu olarak tüketici deneyiminde farklılaşma ve katma değer odaklı bir anlayışı vadediyor.
Kaynak: Harvard Business Rewiev
-
0
-
0
-
0
-
0
-
0
- 0 Yorum
-
Yorumu Gönder