Perşembe, 13 Şubat 2025
.
.
chevron_left chevron_right
Markalar İstanbul

''Önümüzdeki 5 yıl İçinde Türkiye'de 110 Mağazaya Ulaşma Hedefimiz Var''

Türkiye pazarına iddialı bir giriş yapan Flying Tiger Copenhagen Türkiye Genel Müdürü Sami Hotak ile markanın gelecek hedeflerini konuştuk. Tüketicilerine keyifli ve benzersiz bir alışveriş deneyimi sunduklarını belirten Hotak, markanın geniş, eğlenceli ve kullanışlı ürün yelpazesinin erişilebilir fiyatlarla birleşmesinin, alışveriş deneyimini daha dinamik ve sürekli hale getirdiğini söylüyor.

''Önümüzdeki 5 yıl İçinde Türkiye'de 110 Mağazaya Ulaşma Hedefimiz Var''

- Sami Bey, geçtiğimiz Ekim ayında Türkiye'de ilk Flying Tiger Copenhagen mağazanızın açılışını yaptınız. Flying Tiger Copenhagen, şu anda birçok ülkede faaliyet gösteren bir marka. Bu bağlamda kültürel farklılıklara uyum sağlamak için nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Karaca Grup işbirliği ile 2024’ün Ekim ayında Kanyon’da ilk mağazamızı açmaktan ve gördüğümüz ilgiden dolayı büyük mutluluk duyduk. Flying Tiger Copenhagen’ın başarılı bir uluslararası marka olmasında faaliyet gösterdikleri 39 ülkede kültürel farklılıklara saygı duyan bir yaklaşımla hareket etmeleri ve o ülkenin kültürel dinamiklerini anlamaya büyük önem vermeleri yatıyor. Türkiye’de mağazalarımızı açmadan önce de detaylı bir pazar araştırması yaptığımız bir süreçten geçtik. Tüketici alışkanlıklarına ve kültürel değerlere uyum sağlamak için ürün yelpazemizi ve mağaza tasarımımızı titizlikle şekillendirdik.

Yerel değerlerle küresel trendleri birleştirerek Türk müşterilerimize her sezon değişen, yenilenen, eşsiz ve yaratıcı kampanya ürünlerimiz ile beklentilerine karşılık bulmaya odaklandık. Örneğin, bu yıl Türkiye dahil var olduğumuz İslam ülkelerinde Ramazan Koleksiyonu’nu da müşterilerimizle buluşturmak istiyoruz. Ramazan Koleksiyonu hem mağazalarımızda hem de çevrimiçi satış kanallarımızda yer alarak müşterilerimize bu özel döneme özgü konsept ürünler sunacak. Amacımız, yerel kültürlere ve geleneklere duyarlı bir şekilde her bölgedeki müşterilerimize değer katacak ve onların ihtiyaçlarına hitap edecek bir alışveriş deneyimi yaratmak. Bu yaklaşım ile kültürel çeşitliliğe olan saygımızı ve müşterilerimizin yaşam tarzlarına uyum sağlama amacımızı yansıtmak istiyoruz.

- Flying Tiger Copenhagen’in sadelik ve eğlence odaklı ürün stratejisi dünyada büyük ilgi görüyor ve tüketicilerine sürekli yenilikçi ürünler sunuyor. Türkiye'de şu anda kaç mağazaya ulaştınız?

Sadelik ve eğlence odağımızın tüketicilerimizde bu denli ilgi uyandırmasının anahtarı yenilikçi ürünler sunma taahhüdümüz. Çok fazla kategoride eşsiz ürünlere sahibiz ve portfolyomuza eklediğimiz her temada da bu ürün çeşitliliği giderek artıyor. Bu strateji bizi hem küresel hem de yerel pazarda farklılaştırıyor. Ayrıca ürünlerimiz hem mağazalarımızda hem de çevrimiçi satış kanallarında yer alıyor. Türkiye’de ilk mağaza açılışımızın ardından gelen ilgiyle birlikte devamlılığımızı sağlayabildik.

2025 Ocak’ın ilk haftası itibariyle İstanbul’da 7, Bursa ve Ankara’da birer, İzmir’de ise 2 mağazamız olmak üzere totalde 11 mağazamız ile müşterilerimizle buluşuyoruz. Ocak ayının sonunda İstanbul ve Eskişehir’de açacağımız 3 mağaza ile 14 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. 2025 sonunda ise 35 mağazamız ile müşterilerimizi ürünlerimizle tanıştırmak istiyoruz.

- Perakende sektöründe dijital dönüşüm hızla büyüyor. Flying Tiger Copenhagen olarak, e-ticaret ve online satışa yönelik planlarınız nelerdir?

Dijital dönüşümün hızla büyümesi bizi de omnichannel bir yapıya yönlendirdi. Fiziksel mağazalarımızla online satış kanallarımızı entegre ederek müşterilerimize farklı platformlarda da sorunsuz bir deneyim yaşatmayı amaçlıyoruz. Deneyimli bir kadroya sahip olmamız dijital platformlar üzerinde sunduğumuz hizmetlerin kalitesini artırmamıza olanak tanıyor. Bu deneyimi müşterilerimize daha iyi bir hizmet sunmak amacıyla mobil uygulamamızda ve web sitemizde güncellemeler yaparak paylaşıyoruz.

Online kanalımızı hızlandırıyor, kullanıcı dostu bir hale getiriyor, kategorilerimizin görsellerini de up-to-date olabileceğimiz şekilde kurguluyoruz. Halihazırda aldığımız ve alacağımız aksiyonlarla e-ticaret ve online satış platformları üzerinden müşterilerimize daha hızlı, kolay ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunarak onların memnuniyetini arttırmak planlarımızın önemli bir parçası. Nihai amacımız da kullanıcı dostu bir deneyim oluşturarak müşterilerimize hızlı ve sorunsuz bir satın alma süreci sağlamak. Bu adımlar dijitalleşen perakende dünyasında rekabetçi kalmamıza ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmamıza yardımcı oluyor.

- Flying Tiger Copenhagen’in çevre dostu uygulamaları ve sürdürülebilirlik stratejileri nelerdir? Toplum üzerinde pozitif bir etki bırakmayı nasıl hedefliyorsunuz? Sosyal sorumluluk projeleriniz neler olacak?

Etik ve sürdürülebilir iş yönetimi Flying Tiger Copenhagen’in iş modelinin merkezinde yer alıyor. Globalde en çok çalışılmak istenen perakende markalarından biri olmamız sürdürülebilirlik alanındaki kararlı yaklaşımımızın bir göstergesidir. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda tedarikten üretime ve mağaza operasyonlarına kadar tüm süreçlerimizde çevreye duyarlı ve etik bir yaklaşım benimsiyoruz. Sürdürülebilirlik alanında kazandığımız ödüller bu çabaların uluslararası düzeyde takdir edildiğini de gösteriyor. Markamız 2023’te CO2 emisyonlarını azaltmada önemli adımlar attı ve EcoVadis tarafından sürdürülebilirlik alanında dünya çapında üst sıralarda yer aldık.

2024 Ekim ayında Türkiye pazarına girdik ve Aralık sonuna kadar olan zaman dilimi için hazırladığımız çevre ve sürdürülebilirlik raporlarını da geliştirerek 2025 için daha kapsamlı hazırlıklar yapmak istiyoruz. Ayrıca 2025 yılı için sosyal sorumluluk projelerine de başlamak istiyoruz. Bu projelerde hem farklı sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışarak faydalı bir etki yaratmak istiyoruz hem de sürdürülebilir perakende konseptini yaymak için çevre adına da projelere yer vermeyi planlıyoruz. Sözün özü, yenilikçi projelerle gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmak için Flying Tiger Copenhagen – Türkiye olarak destek vermeye devam edeceğiz.

- Sizce perakende sektörü önümüzdeki 10 yılda nasıl bir değişim gösterecek?

Perakende sektöründe dijitalleşmenin etkisinin giderek artacağını düşünüyorum. Yapay zekâ ve büyük veri analitiği müşteri deneyimini kişiselleştirmek/iyileştirmek ve operasyonel süreçleri optimize etmek için daha yaygın olarak kullanılmaya devam edecektir. Yine dijitalleşme adına artırılmış (AR) ve sanal (VR) gerçeklik teknolojilerinin giderek daha yoğun bir şekilde mağazalarda yer edineceğini düşünüyorum. Halihazırda Türkiye’de de bazı tekstil mağazalarında kullanılmaya başlanılan bu teknoloji perakende sektöründe kendisine daha geniş bir yer bulacak gibi görünüyor çünkü müşterinin mağaza içi deneyimini zenginleştirmek adına harika bir rol oynayabilir.

Ayrıca, önümüzdeki 10 yılda sürdürülebilirliğe verilen önem de perakende sektörünün bir diğer önemli değişimlerinden birisi olacak gibi gözüküyor. Günümüz müşterisinde yoğun bir çevre bilinci oluşmaya başladı ve artarak da devam ediyor. Tüketicilerin çevre dostu ürünlere olan ilgisi artarken markaların da karbon ayak izlerini azaltmaya yönelik daha etkileyici çözümler arayacağını düşünüyorum. Yine sürdürülebilir ve dijital tedarik zincirleri de perakende sektöründe ortak bir olgu olacak gibi. Özetle, bu dönüşümün asıl amacının daha verimli operasyon yönetimi ve maliyeti azaltmaya yönelik adımlar atmak olduğunu düşünüyorum. Teknolojik yenilikler ve iş süreçlerindeki iyileştirmeler perakende işletmelerinin daha az kaynakla daha fazla değer üretmesini sağlayacak. Böylece hem operasyonel verimlilik artacak hem de maliyetler düşecek, bu da sektördeki oyunculara uzun vadeli rekabet avantajı sunacak.

- Sami Bey başarılı bir CEO olarak, liderlik tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Hangi değerler sizin için öncelikli? Flying Tiger Copenhagen için, önümüzdeki 5 yıl içinde hangi hedefleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?

- Liderlik tarzımı dinamik ve yeniliklere açık bir yaklaşım olarak tanımlayabilirim. İçinde bulunduğum sektör dolayısıyla sürekli gelişim ve değişim gösteren olgulara karşı hızlı ve doğru aksiyonlar almanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gündemi ve trendleri takip edebilmek, çağa ayak uydurmak açısından çok kıymetli. Ayrıca perakende sektöründe rekabet avantajı kazanmak için yenilikçi olmak ve bir adım sonrasını düşünmek de gerekiyor. Bu anlamda, 'dene-öğren-derinleş-geliştir-paylaş' anlayışı benim liderlik anlayışımın temelini oluşturuyor. Bu yaklaşım, sadece liderlik değil, ekip içindeki her birey için de geçerli olan bir felsefe. İlk adımda 'denemek', yenilikçi çözümler üretmenin ve fırsatları keşfetmenin önemine işaret ediyor.

Bir şeyleri deneyip, başarısızlıklar ve başarılar üzerinden öğrenmek değerli bilgilere ulaşmadaki ilk adım. Ardından, öğrendiğimiz bu bilgiyi daha yoğun bir şekilde analiz ederek 'derinleşmek' sadece yüzeysel bir anlayışla kalmamamızı sağlıyor; her bir detay üzerinde düşünerek doğru stratejileri belirliyoruz. Sonrasında ise bu bilgiyi geliştirerek daha verimli hale getirmek, sürekli bir iyileştirme sürecini başlatıyor. Tüm bu aşamaların sonunda, 'paylaşmak' kritik bir unsur olarak devreye giriyor. Yalnızca bireysel olarak değil, ekip olarak edindiğimiz bilgileri birbirimizle paylaşmak kolektif bir gelişim yaratıyor ve ortak hedeflere ulaşma konusunda daha güçlü bir bağ kurmamızı sağlıyor. Bu döngüsel yaklaşım sadece kişisel gelişimimize değil, ekibin tamamına fayda sağlıyor. Bu bakış açısı ile yenilikçi düşünme ve sürekli gelişim bir hem bireysel hem de kolektif bir kültür haline gelmiş oluyor ve bu da perakende sektöründeki hızlı değişimlere adapte olmayı, yeni fırsatları yakalamayı ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmeyi mümkün kılıyor.

Flying Tiger Copenhagen markasını Türkiye pazarına kazandırmakta da riskleri hesaplayarak ve bir adım sonrasını düşünerek hareket ettiğimizi söyleyebilirim. Liderliğin yalnızca hedeflere ulaşmak değil, ekip üyelerimin kendilerini değerli ve anlamlı hissettiği bir kültür yaratmak için önemli olduğunu düşünüyorum. Ekip içinde çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik ederek farklı bakış açılarını bir araya getirmeye çalışıyorum ve bunu yaparken de güven, adalet ve dayanışma kültürünü teşvik ediyorum. Flying Tiger Copenhagen’ın bu kadar kısa sürede başarılı sonuçlar göstermesinde de ekibimin payının çok değerli olduğunun altını çizmek isterim. Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’de 110 mağazaya ulaşma hedefimiz var. Bu doğrultuda büyüyen ekibimle birlikte çalışarak gelişim göstermeye devam edeceğimizi düşünüyorum.

 

 

 

Bölge: Etiketler:
VİDEO GALERİ
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE