Perşembe, 25 Nisan 2024
.
.
chevron_left chevron_right
Gündem İstanbul

Pandemiden Çocuklarda Etkilendi

Dr.Öğr.Üyesi Elif Erol ‘’Temel sorun çocukların Covid korkusundan ziyade eğitime endekslenmiş, sıkıştırılmış hayatlarında alamadıkları nefes’’

Pandemiden Çocuklarda Etkilendi

2020 yılında hayatımıza girdiği günden bu yana Covid yaşamımızda epeyce değişikliklere sebep oldu. Sokağa korkuyla çıkıyor, zırh gibi sığındığımız maskelerimizin yedeklerini ceplerimizde, antiviral solüsyonları çantalarımızda bulundurmadığımızda kendimizi eksik hissediyoruz.

Bu süreçte zor olan değişen günlük yaşamımıza ayak uydurmak, maddi manevi kayıplarımızın yasını tutmak ve onlarsız devam etmeyi öğrenmek; bir diğeri ise sürecin seyri. Bizler yetişkinler olarak zorlanırken pandemi de çocukların başına neler geliyor?

Bu önemli sorunun cevabını İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif EROL şöyle cevaplıyor:

‘’Bu süreçte çocukların hayatlarında okul ev, sanal gerçek oldu. Ellerinden aldığımız tabletleri zorla tutuşturur olduk. Zevk araçları eziyet araçlarına dönüştü. Temel sorunsal, çocukların covid korkusundan ziyade eğitime endekslenmiş, sıkıştırılmış hayatlarında alamadıkları nefes.

Elbette, özellikle bu yıl birinci sınıfta olan ailelerin, çocukları için duydukları akademik endişeleri nispeten fazla ve bu durum anlaşılabilir, değişen eğitim platformları da endişe yaratabilir, sanal eğitim yeterli bulunmayabilir ve ek destek arzusu doğabilir.

Ancak tüm bunlar karşısında gösterilen ebeveyn tutumunun, çocuğun hayatındaki kayıplarla ilişkisi gözden kaçırılmamalıdır. Üzerlerindeki eğitim baskısını, kaldırabileceğinden daha fazla hisseden çocuklar ailelerine karşı sevgi, şefkat, güven yerine korku, kaçınma, öfke duyguları geliştirmeye başladılar’’ dedi.

Eğitim baskısının dışındaki bir diğer önemli konunun da çocuklarda hastalık korkusu olduğunun altını çizen İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif EROL;
 
’’Çocuklarda oluşan bu korku aslında ebeveynlerine ait. Pek çok çocuk ebeveynlerinin hastalık korkusunu ikame alıyor. Sınırlı zamanda dışarı çıktıklarında maskesini takmayanları uyaran, bir yere dokunmaya çekinen, yaşıtlarına dahi yaklaşmak istemeyen bu tür çocuklar genellikle 10- 12 yaş altından oluşuyor; yani tek başına bir sosyal ortama sahip olamayan, aileleriyle birlikte sosyalleşebilen çocuklardan.
 
Dolayısıyla onlar, ebeveynlerinin duygularını bazen taklit ediyorlar bazen de içselleştirerek kendi duyguları gibi algılıyor ve ebeveynleri gibi onlarda korkuyorlar. Bu çocuklara yaklaşımda da düşünülmesi gereken temel konu, ebeveynin kendisinin covidle ilişkisi olmalı.
 
Çocuklar kendi ruhsallıkları yeterince oluşana kadar ve tehlikeli ortamlarda, ebeveynlerinin ruhsallıklarını ödünç alırlar. Bir ebeveynin bu bağlamda çocuğuna neyi ödünç verdiğini düşünmesi, anlamlandırması ona yardımcı olması için çoğu zaman yeterli ve gerekli bir koşuldur’’ açıklamalarında bulundu.
 
Çocuklardan önce aileler kendilerini iyi hissetmeli
 
Bu sürecinde geçici olduğunu belirten Erol sözlerini şöyle tamamladı: ’’Pandemi de çocuklarımızın daha iyi hissetmelerine yardımcı olmak için önce kendimizin iyi hissetmesine destek olmalıyız.
 
Hangi yöntem bize iyi gelirse onu bulmalı ve baş ucumuza koymalıyız, bir iki kere değil, her defasında ona başvurmalıyız:
 
Kitap, müzik, resim, sinema, yürüyüş, yazmak, okumak, dinlemek, zıplamak, meditasyon, terapi, spor, yoga, eğitim, dans gibi.’’

Bölge: Etiketler:
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE