Perşembe, 25 Nisan 2024
.
.
chevron_left chevron_right
Ekonomi & Finans İstanbul

Market Enflasyonunun Farkı !

Nielsen’in yeni yayınladığı; hızlı tüketim ürünlerine ait tabloda, Ekim ayı toplam enflasyonu yüzde 33.4 çıkmıştır. Oysa Ekim ayı TÜFE oranı yüzde 25.24 idi.

Market Enflasyonunun Farkı !

ercument tuncalp nielsen1

Tabloda görüleceği üzere süpermarket enflasyonunu yukarı çeken kategoriler; kağıt ürünleri, ev temizlik ürünleri ve kişisel bakım ürünleridir.

Yukardaki tabloda yer almayan sebze meyve yıllık enflasyonu ise bu oranın da üzerinde çıkmıştır. TÜİK verilerine göre Ekim ayında 23 kalemden oluşan sebze enflasyonu yüzde 37.49, 9 kalemden oluşan meyve enflasyonu da yüzde 33.81 çıkmıştır (Kaynak: THD- Tüketici Hakları Derneği).

Biz buna rağmen market enflasyonunu alt sınırdan, yıllık yüzde 33.4 kabul etsek bile ülke enflasyonuna göre +8 puan fark oluşmaktadır. Bunun sebebi de; TÜFE ürün sepeti ile gıda perakendecisinin ürün sepetinin farklı oluşudur. Elbette çakışan ürünler vardır ama onların da neticeye tesir eden ağırlıkları farklıdır.

Bu önemli bir ayrıntı olup, işimize yön vermede öncelik alması gereken bir husustur. Demek ki dikkate almamız gereken enflasyon oranı yüzde 33.4 dür.

Aksi yapılırsa (yani TÜFE dikkate alınırsa);

  • Bu yılın gerçekleşen performansı, olduğundan iyi görünür ve yanıltıcı olur.
  • Satış ve satınalma departmanlarının prim hesabı doğru sonuçlanmaz.
  • Satış hasılatını gerçek enflasyondan arındıramayan işletme, giderlerinden de ne kadar tasarruf yapması gerektiğini ölçemez.
  • Önümüzdeki yılın bütçesi yanlış varsayıma dayandırılır ve risklere açık olur.
  • Tedarikçi ilişkilerinde, gerçekle ilgisi olmayan yapay performans artışları ödüllendirilir ve para kaybedilir.

Yıl sonundaki ücret ve dönem sonundaki kira artışları, yıllık ülke enflasyonuna göre şekillense de, ticarete yön veren mutlaka market enflasyonu olmalıdır.

Ana fikir, her şirketin kendi enflasyonuna bakmasıdır. Yıllardır devamlı söylediğimiz de budur.

ercument tuncalp nielsen2

Yine Nielsen’e göre; enflasyonu yüzde 33.4 olan gıda perakendecilerinin 2018 ilk 10 aylık ciroları, geçen yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 18.8 artış göstermiştir. Bu tablo, ilk tablo ile birlikte değerlendirildiğinde; yüzde 14.6 reel küçülmeyiişaret etmektedir. Zira bakılması gereken; ciro büyümesinin enflasyondan arındırıldıktan sonraki reel durumudur.

Geçtiğimiz senelerin yıldızı olan indirim marketleri de, ortalama artış oranının altında kalmışlardır. Yani şube sayılarını artırmışlardır ama reel olarak onlar da küçülmüşlerdir.

Diğer formatların ciro büyümesi daha da düşüktür (bakkal hariç).

Araştırmayı yapan şirketin sektöre yaptığı katkı her türlü takdire değerdir. Zira birinci tablodaki enflasyon oranları hangi elden çıkmışsa, ikinci tablodaki ciro artışları da aynı elden çıkmıştır. Bu bakımdan tam bir eşleşme ve uyum vardır.

Bütün bunları teyit eden bir başka sonuçta; finansal raporların üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, en başarılı perakendecilerimizin bile aynı mağazada ortalama sepet tutarı artış oranı (%15) enflasyon payının yarısına ulaşamamıştır.

Bu da müşteri başına satışın küçülmeye başladığını teyit etmektedir.

Giderlerin enflasyon kadar artacağı kesin olduğuna göre, hasılat enflasyonun gerisinde kalıyorsa normalde kârlılık düşer.

Bundan korunmak için giderlerden yapılacak tasarruf sınırlı kalacağından, brüt kâr marjını artırmak son çare olmaktadır.

Nitekim 2015 yılında yüzde 15 olan indirim market brüt kâr marjı, bu yılın üçüncü çeyreği sonunda yüzde 18’e yükselmiştir. Yine 2015 yılında yüzde 26 seviyelerinde olan süpermarket brüt kâr marjı üçüncü çeyrek sonunda yüzde 28’e yükselmiştir. Daha da artması, hatta yüzde 30’u bulması beklenen sonuçtur.

Perakendeci olmayan okurlar için açıklamalıyım ki; yüzde 30 brüt kâr marjı demek, ürünlere tedarikçiden alış fiyatlarının yüzde 43’ü kadar kâr ilavesi demektir.

Bu da tüketici için enflasyon artışı, tedarikçi ve perakendeci için de cirosal küçülme demektir. Yani yumurta- tavuk ilişkisi…

Kasım ayı ÜFE yüzde 38.54, TÜFE yüzde 21.62’dir. ÜFE’deki 17 puan fazlalığa da değinmezsek olmaz. Üretici maliyet enflasyonunun tüketici fiyatlarına yansıyamamış olmasının sebebi iç talepteki bu durgunluktur. Bu da büyümenin düşmeye devam edeceğinin en önemli göstergesidir.

Ercüment Tunçalp

Perakende Uzmanı

ercumenttuncalp@yahoo.com

Bölge: Etiketler:
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE